10 Maddede Çocuklukta Yaşananlar Yetişkinliğimizi Nasıl Etkiliyor?

Paylaş

 

Çocuklukta yaşananlar, özellikle de elimizde olmadan bizi etkileyen durumlar, yetişkinliğimizi etkileyebilir. Fazıl Hüsnü Dağlarca‘nın şu dizeleri çocuklukta yaşananların bizi nasıl etkileyebileceğini çok güzel anlatır:

“Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Kardeşliğimiz bundandır
Mavi sularla binlerce yıl.

Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse
Bundandır inanmamamız
Kocaman bombalara.” 

Bu yazıda sizlerle, çoğunluğu Amerika’daki psikolojik araştırmalarla edinilmiş verilerle çocuklukta yaşananların yetişkinliğimizi nasıl etkileyebileceğini paylaşıyoruz.

Ailesine Karşı Çıkan Ergen

1- Çocukluklarında kuralları çiğneyen veya ebeveynlerine karşı gelen çocukların yetişkinliklerinde daha yüksek kazanç elde etmeleri olasıdır.

Araştırmacılar IQ , sosyo-ekonomik statü ve alınan eğitimin niceliğinin ötesinde, kuralları çiğneyen ve ebeveynlerine karşı gelen çocukların yetişkinliklerinde daha fazla miktarda gelir elde edeceğini öngörüyor. Yapılan başka bir çalışmada uyumlu yetişkinlerin uyumsuz olan ve karşı gelen yetişkinlere göre daha az para kazanma eğiliminde oldukları bulunmuş. Bu konuyla ilgili, araştırmacılar kuralları çiğneyen kişilerin kendilerini motive etmeye ve bu şekilde yeniden ayağa kalkmaya daha meyilli olduklarını düşünüyor.

2- Çocukluklarında, sakin bir şekilde tartışan ebeveynleri gözlemleyen çocukların yetişkinliklerinde daha başarılı bireyler olmaları olasıdır.

Yetişkinliğe Adım AtmakNotre Dame Üniversitesi’nde gelişim psikoloğu olan E. Mark Cummings’in yaptığı bir çalışmada ailelerinde olumlu duygular içeren, destekleyici ve uzlaşımcı tartışmalara tanık olan çocukların olumlu aile ilişkilerini ve okuldaki başarılarını artıracak olan duygusal güvenlik, benlik saygısı, sosyal beceriler gibi özelikleri çok daha kolay kazandıkları bulunmuş.

Ebeveynlerinin tartışmasına şahit olup bunu çözümlediklerini gören çocuklar, kendilerini tartışma sonrasında, bu tartışma öncesine göre daha mutlu hissettiklerini ifade etmişler. Bunun nedeni ailelerinin problemleri çözme becerisine dair yeniden güvende hissetmeleri olabilir.

Yapılan bir çalışmada, çocukların bir anlaşmazlık durumunda ebeveynlerinin tartışmaktan kaçınma çabalarını veya iletişim kurmayı reddettiklerini farkettikleri gözlemlenmiş. Ve bu duruma çocukların duygusal açıdan olumsuz yanıt verdikleri görülmüş. Bu durumda çocuklar tartışmaya maruz kalmasın diye çatışmayı çözümlemeyi ertelemek aslında onlara çok daha fazla zarar veriyor. Çünkü çocuklar genelde ortada yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunun farkındadırlar; ancak bunu çözümlemeye yönelik bir çaba olmadığı için strese girerler ve neden böyle hissettiklerini de anlayamazlar.

Yıkıcı çatışmalara sürekli maruz kalan çocuklarda ise kronik stres, kaygı, umutsuzluk, öfke, davranış değişimleri görülebilmekte ayrıca bu çocuklar daha sık hastalanmakta ve kendilerini yorgun hissetmektedirler.

3- Anaokulundaki sosyal becerileriniz üniversiteye gidip gitmeyeceğinizi belirleyebilir.

Anaokulunda Sosyal BecerilerPennsylvania Eyalet Üniversitesi ve Duke Üniversitesi’nden araştırmacılar ABD genelinde 700’den fazla çocuğu anaokulundan 25 yaşına gelinceye kadar izledi. Bu çalışmanın sonucunda oldukça önemli bir korelasyon bulundu. Buna göre, çocukların anaokulu dönemindeki sosyal becerileri ile yirmi yıl sonra yetişkinliklerindeki başarıları arasında bir ilişki vardı. 20 yıl süren bu araştırmada anaokulunda:

  • akranlarıyla işbirliği yapan,
  • başkalarının duygularını anlayan
  • arkanlarına yardımcı olan ve
  • problemlerini kendi başına çözen çocukların25 yaşına geldiklerinde üniversiteden mezun olma ve tam zamanlı bir işte çalışma ihtimalinin sınırlı sosyal beceriye sahip çocuklara göre daha fazla olduğu bulunmuştur.Ayrıca sosyal becerileri sınırlı olan çocukların:
  • alkolik olma,
  • tutuklanma ve
  • evleri olmadığı için sosyal konutlara başvurma oranlarının daha fazla olduğu görülmüş. Bu durum gösteriyor ki anaokulu çağındaki çocukların sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmak onlara daha iyi bir gelecek hazırlamanın başlıca yoludur.

4- Anneleri çalışan kız çocuklarının yetişkin olduklarında patron olma veya daha fazla para kazanma olasılığı varken erkek çocuklarının da daha ilgili bir baba olma olasılıkları olduğu bulunmuştur.

Üniversiteye GİtmekHarvard Business School’un araştırmasına göre ev dışında çalışan annelerle büyüyen çocukların bu durumdan çok önemli yararlar sağladığı görülmüş. Bu çalışmada çalışan annelerin kızlarının:

  • daha uzun süre okula gittiklerini (bu da akademik olarak daha ilerledikleri anlamına gelmektedir),
  • çalıştıkları işlerde yönetici konumunda olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu ve
  • çalışmayan annelerle büyüyen akranlarına kıyasla daha fazla gelir elde ettikleri bulunmuş.Yine aynı çalışmada, çalışan annelerin oğullarının:
  • evlerinde günlük ev işlerine ve çocuk bakımına yardım etme konusunda adım atmaya daha istekli oldukları görüldü(çocuk bakımına haftada 7,5 saat ve günlük ev işlerine 25 dakika harcadılar).Bu çalışmaya göre çıkartılacak birinci önemli sonuç günlük işler bakımından toplumdaki cinsiyet eşitsizliği konusunda çözümün çalışan anneler olabileceğidir. En azından çalışan annelerin oğullarının ev işleri ve çocuk bakımı konusunda daha istekli oldukları kanıtlanmıştır.

İkinci önemli sonuç ise rol modellemenin son derece önemli bir konu olduğudur. Çocukluktaki rol modelinize göre alacağınız kararlar ve davranışlarınız şekillenebilir.

5- Cinsel tacize uğrayan çocukların yetişkinliklerinde yeme bozukluğu geliştirme olasılıkları daha yüksektir.

Yapılan birçok çalışma, çocukken cinsel taciz veya diğer travmatik çocukluk deneyimlerine maruz kalma ile yeme bozukluğu davranışı geliştirme arasında korelasyon olduğunu göstermiştir. 2007’de kadınlarla yapılan bir çalışmada çocukluklarında cinsel tacize uğramış kadınların uğramamış kadınlara oranla %27 daha fazla obezite riski taşıdığı bulunmuş. 2009 yılında erkeklerle yapılan çalışmada ise çocukluklarında cinsel tacize uğramış erkeklerin uğramamış erkeklere göre %66 daha fazla obezite riski taşıdığı görülmüş.

6- Lise yıllarında ‘cool’ görünmeye çalışmak yetişkinlikte sorunlara yol açabilmektedir.

Lise Yıllarında Cool OlmakBir çocuk araştırmaları dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, popülerlik kazanmak için olduklarından daha büyük görünmeye çalışan, sözde ergen olan çocukların ileride uyuşturucu veya alkolle bir problemlerinin olması veya 20’li yaşlarında bir ceza almaları daha muhtemel görünmektedir. Ergenlik döneminde uyuşturucu kullanma davranışı genelde ailesi tarafından kapsanmadığını düşünen ve erken olgunlaşan çocukların çoğu zaman istemsizce sürüklendiği bir sorunlu başa çıkma davranışıdır.

Erken yaşta uyuşturucu kullanımı, alkol ve sigara içme, ve çok partnerli cinsellik,  yaşından büyük davranma çabalarıdır. Virginia Üniversitesi Psikoloji Profesörü P. Allen bu şekilde davranan çocukların ‘cool’ görünme çabaları nedeniyle böyle davrandıklarını ve davranışlarının dozunu daha cool görünmek uğruna artırdıklarını belirtiyor.

7- Ailenizin gelir düzeyi arttıkça üniversite sınavlarında aldığınız puanların yükselme ihtimali vardır.

Stanford Üniversitesi araştırmacılarından Sean Reardon’a göre, 2001 doğumlu çocukların yüksek ve düşük gelir grubuna göre başarı farkı bundan 25 yıl önce doğan çocukların yüksek ve düşük gelir grubuna göre başarı farkından yaklaşık olarak % 40 daha yüksek bulunmuştur.

‘Drive’ kitabının yazarı Daniel Pink kitabında yüksek gelirli ailelerin çocuklarının SAT rekorlarının da daha yüksek olduğunu belirtmiştir. Ayrıca yazar eğitim adına yapılan pahalı müdahalelerin bu başarı artışıyla ilgili olduğunu bunun da doğrudan ailenin gelir seviyesiyle ilişkisini belirtmiştir.

8- Çok fazla şiddet içerikli program izlemek yetişkinlikte sizi daha agresif biri yapabilir.

15 yıllık bir çalışmaya göre, suç işleyenlerin ödüllendirildiği şiddet sahnelerini izleyen çocukların agresif davranışlar göstermeye daha eğilimli olduğu bulunmuş. Örneğin çocuğunuz katilin yakalanması için şiddet unsurlarıyla mücadele eden bir dedektifi izlediğinde (o dedektif katilin yakalanması için şiddet kullansa bile) gelişme çağında arkadaşlarına (itme, eşyalarını izinsiz alma gibi) daha fazla şiddet içeren davranış sergiliyor.

Erken Yaşta Matematik Öğrenmek9- Erken yaşta matematik öğrenmek ileride matematiğinizin daha iyi olmasını sağlayabilir.

2007 yılında ABD, Kanada ve İngiltere’de 35.000 okul öncesi çocukla yapılan bir çalışmanın meta-analizinde erken yaşta matematik becerisi kazanmanın ve bunu geliştirmenin çok büyük avantajları olduğu bulunmuş.

Northwestern Üniversitesi araştırmacısı Greg Duncan ‘Erken yaşlarda matematikle tanışmanın, sayıları, sayıların sıralanışını ve işlemler gibi birkaç temel matematik prensibini bilmenin, ilerisi için çok büyük bir avantaj sağlayacağını’ söylüyor. Ayrıca Duncan’a göre matematik becerilerini erken yaşta edinen çocukların gelecekte yalnızca matematikleri iyi olmuyor bu erken tanışma çocukların gelecekteki okuma başarısını da öngörüyor.

10- Ebeveynleri madde kullanan çocukların ciddi mizaçlı bir yetişkin olmaları muhtemeldir.

Ebeveynlerinin alkol ya da uyuşturucu gibi madde kullanımlarına şahit olan çocuklar aile içindeki konumlarında değişiklik yapmak zorunda kalabilirler. Böylesine zorlu bir sürece tanık olan çocuklar sıklıkla aniden büyümek zorundadırlar. Çocukluk safhasını atlamak zorunda kalmak onları ciddi bir yetişkine dönüştürür. Ve çoğunlukla bu çocuklar ciddiyetlerinin yanı sıra daha fazla sorumluluk alma eğilimindedirler.

Yazar: Psk. Eda Erdivanlı

Editör: Uzm. Klnk. Psk. Canan Altındaş

Resimler: Shirong Gao, Behance.net üzerinden

Kaynak: Business Insider

Şiir, LeblebiTozu.com‘dan alınmıştır.

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial