Babalar Günü, babalık kavramı gibi, birçok erkek için farklı anlamlara gelebiliyor. Psikoterapi odasında çalıştığım birçok erkek için, Babalar Günü, baba olmakla gelen güçlü psikolojik değişimlerin bir hatırlatıcısı. Birçok baba, baba olmak yolunda farklı süreçler yaşarken, şunu farkediyorlar: Artık kendileri çocukları olmadan önceki insan olamayacaklar. Yeni babalar, çocuklarının doğumuyla kendi büyümelerini gerçekleştirirken, içten içe, farklı, korkutucu, ürkütücü, güçlü ama aynı zamanda umut verici bir hayat basamağına geçtiklerini hissettiklerini sık sık belirtiyorlar.
Birçok erkek, bu biyolojik ve hormonal değişimlere farklı tepkiler verirken, neredeyse tüm erkekler baba olma sürecinde kendilerinin, eşlerinin, ve en önemlisi yeni doğmuş çocuklarının duygularına karşı daha farkında olduklarını belirtiyorlar. Bu değişim sürecinde birçok erkek, unuttukları veya bastırdıkları birçok kırılgan ve yardıma muhtaç yanlarını hatırlıyorlar, ve bunları terapi odasında dile getirebiliyorlar. Sıklıkla erkek danışanlar için bu unutma, geleneksel eril rolleri benimseme ve yerine getirme sürecinde çalışırken gerçekleşiyor.
Babalarla yapılan çalışma gruplarında, birçok erkek bu kırılgan ve duyarlı yanlarıyla temas kurabilmenin ne kadar korkutucu ve tehditkar olduğunu dile getiriyorlar; bu değişim onları aileleriyle daha yakınlaştırsa da. Örneğin, Deniz isimli 30’lu yaşlarında yeni baba olmuş bir danışan, 9-aylık oğlunu sakinleştirip uyutabilmenin kendini ne kadar güçlü hissettirdiğini anlatırken, öte yandan, tüm bu “babalık meşgalelerinin” onu iş ortamında daha “yumuşak” veya “ törpülenmiş” hale getirip getirmediğini sorguluyor. Dolayısıyla, her değişimde olduğu gibi, yeni babalar, erkeklik ve babalık rolleri arasında çatışma yaşıyorlar.
Birçok erkek için, eşleriyle aralarında oluşacaklarını düşündükleri bu yarık ve onun yarattığı acı, karmaşa ve kırılganlık onları psikoterapiye yönlendiriyor. İkiz yeni doğanlara sahip 40 yaşındaki Hasan isimli danışan, bebeklerin, eşinden nasıl tüm ilgi ve enerjiyi emdiklerini terapi odasında paylaşıyor. En büyük kaygısının, o annenin bebeklere ilgisine karşı böylesine büyük bir kıskançlık beslerken, kendisinin bebeklere nasıl ilgi ve zaman ayırabileceğinin olduğunu belirtiyor.
Tüm babaların ve baba adaylarının babalar gününü kutlarken, babalığın hem ödüllendirici, hem de zorlayıcı yanlarını sizlerle paylaşmak istedik. Babalar gününüz kutlu olsun.
Kaynak: Psychology Today
Çeviri ve adaptasyon: Klnk. Psk. Ayşe Canan Altındaş