Bayram Psikolojisi: Dinlence mi, Yoksa Yük mü?

Paylaş

 

‘Çarşamba da tatil mi?” derken, bazılarımız Salı akşamından uçaklarını ayarlayıp bayram tatilinde şehirden kaçmak için uçup gittiler bile. 29 Ekim’le de birleşen bu uzun bayram tatilinde kimimiz bu süreci geleneksel bir şekilde aileyle bayramı geçirmek için kullanırken, kimimiz uzunca bir tatil yapmak için değerlendiriyor, bazılarımız ise (benim gibi) sarkan işlerini toparlayabilmek için evinden veya ofisten çalışmaya devam ediyor. Opsiyonlarımız ne olursa olsun, bazen bayram tatili bir dinlenme sürecinden çok, stresle dolu bir süreç olarak geçebiliyor. Bu yazıda bayram psikolojisi‘ni 3 yönden ele alıp, bu stresli olabilen süreci en kolay biçimde atlatmak için bazı öneriler sunacağım.

Geleneksel Aileyle Bayram Kutlaması

Evet, belki artık bu geleneksel kutlama kafalarına girmek için oldukça büyüksünüz. Yaşlıca akrabalarınızın ‘bayram

Bayram Psikolojisi
Eğer bir kişi daha sizi öperse, veya el öptürürse deliriceksiniz gibi mi geliyor?

hediyesi’ şakaları da sizi oldukça geriyor. Üstelik belki de birkaç aile büyüğünüz bir ‘kurbana girdiler’, ve siz bir hayvanın öyle ortalıkta kesilmesini oldukça barbarca buluyorsunuz. Ve belki de siz kurban eti bile yiyemezsiniz! Peki o zaman aileyle bu geleneksel kutlamada ne işiniz var? Durun, bir nefes alın. Geniş aileyle çok da sık geçiremediğiniz bu vaktin önemini algılayın önce. Sizi rahatsız eden tarafları bir yana, bir geleneği sürdürüyorsunuz. Yurtdışında görüp özendiğiniz Noel ve Paskalya kutlamalarının Türkiye’deki muadili bu. Ve her ne kadar genel olarak biraz daha ‘kanlı’ geçse de, ana fikir aynı: Tüm aile bireylerini bir araya getirip, ortak bir kültür ve hareket üzerinden bağlarını tekrar güçlendirmek. Öyleyse asık suratınızı bir kenara bırakın, ailenizle geçirdiğiniz, ve herkese de nasip olmayan bu zamanı mutlu değerlendirin. İnanın bayramdaki güler yüzünüz gelecekte gülümseyerek hatırlayacağınız güzel bir anıya dönüşecek.

Şehirden Kaçma Planı

Şehirden kaçma planı birçok insan için en iyi plan gibi gözükse de, şartlara bağlı olarak insanı oldukça strese sokabilir. Bayramda otobanda gidiş-dönüş trafiği, havaalanlarındaki yoğunluk, özellikle son saniyeye bırakıldığında zor otel bulma gibi sorunlar eninde sonunda şehirden değil, kendinizden kaçma isteğini tetikleyebilir. O zaman ne yapmalısınız? Adı üstünde bu ‘Şehirden Kaçma Planı’. Öncelikle tatili iyi planlıyoruz. Eğer ki tüm detaylar son ana kalıyorsa, ve siz nahoş sürprizleri sakinlikle karşılayabilen bir bünyeye sahip değilseniz bunun yerine en iyi plan ‘Şehrin İçinde Kalma’ planı olabilir. Ha oldu da şehirden başarıyla kaçtınız, o zaman elinizdeki güzel günleri ‘‘İşe/okula dönünce ne olacak?” stresiyle geçirmeyin. İş işte, tatil tatilde kalsın. Unutmayın, tatili stresten uzaklaşmak için planladınız. Kendi kafanızın içindeki stresi atamıyorsanız, ne kadar kaçarsanız kaçın stresten kurtulamazsınız.

Çalışmaya Devam

Bayram Psikolojisi
Bazen tek isteğim dertsiz tasasız bir koyun olmak…

Bir de benim gibi mazoşistler var. Elindeki 6 günü en verimli biçimde değerlendirip, elinde kalan veya yapmayı planladığı işleri bitirmek için tatilin her gününü neredeyse bir iş günü gibi planlayan, eğlence ve dinlencenin minimalde tutulduğu bayram planları… Söyleyebileceğim tek şey, işlerinizi bitirdikten sonra üstünüzden kalkan yük, bayramı dilediğiniz gibi geçirip dönüşte yaşayacağınız stresten sizi daha iyi hissettirecek. Dolayısıyla planınıza tutunun, ama gün içinde sizi dinlendirecek aktiviteleri de ihmal etmeyin. Günlük çalışma planınızı çıkarın, ama dinleneceğiniz zamanları ve yapmak istediğiniz şeyleri de aklınızın bir kenarına not etin. Böylece kendinizi aşırı strese sokmadan ve çok da hırpalamadan bir bayram tatili geçirebilirsiniz. Daha eğlenceli tatil planlarınızı ise vakit ayırabildiğiniz bir tarihe ertelersiniz.

Herkese iyi bayramlar ve güzel tatiller diliyorum!

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial