Bilinçdışı Psikolojik Oyunlar: Ötekini Çıldırtma Çabası

Paylaş

Bu yazıda kimden bahsediyoruz?

  • Hemen hemen herkes hayatında kendilerini kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde yıpratan insanlarla karşılaşmıştır. 
  • Bu yıpratıcı kişilerin çalışma biçimleri karşılarındaki kişinin iç çatışmasını körükleyerek net düşünmelerini engellemektir. 
  • Bu duygusal manipülatörlerin karşılarındaki kişide iç çatışmayı başlatmak için kullandıkları birçok farklı yol vardır. Çelişkili davranışları açığa çıkarırlar, uygunsuz bir şekilde flörtöz olabilirler, cinsel olmayan ihtiyaçları uyarıp sonrasında hayal kırıklığına uğratabilirler – ve dahası…

Psikanalist Harold Searles’ün Yazısı: “Ötekini Çıldırtma Çabası”

Psikanalist Harold Searles Kimdir?Harold Searles, Chesnut Lodge’da 15 yılı aşkın süre çalışan, başarılı bir psikanalistti. Dr. Searles’in beraber çalıştığı hastaların çoğuna 1950’lerde ve 60’larda şizofreni tanısı konulmuştu. Bazıları, şizofrenin modern kriterlerini karşılasa da, büyük bir kısmının karmaşık travma sonrası stres bozukluğuna veya ilgili dissosiyatif bozukluklara sahip olması muhtemeldi. Geçmişe dönüp bakıldığında, Searles’in çalıştığı çoğu kişi, vaka geçmişlerinde de görüldüğü üzere, önemli gelişimsel travmalara, istismar ve ihmallere maruz kalmıştı.

Searles’in kavrayışları ve yazıları bu açıdan son derece değerlidir. Klasik yazısı “The Patient As Therapist to His Analyst” ve “The Nonhuman Environment”da insan ilişkilerini derinlemesine inceler. “The Effort to Drive the Other Person Crazy” adlı makalesinde ise insanların birbirlerini nasıl “deli” ettiğini ve bu davranışın nedenlerini irdeler. 

İnsanlar “Çıldırtıcı” Olabilir

Searles bu makalesinde karşıdaki kişiyi çılgına çevirmenin, psikolojik sorunların gelişmesine katkıda bulunan birçok faktörden yalnızca biri olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, çoğumuz birisinin bizi çıldırttığı, bizimle uğraştığı, bizi manipüle ettiği veya duygusal olarak yıkıcı bir ilişkiye çektiğini deneyimlemişizdir. Searles’e göre “öteki kişide duygusal çatışmayı ateşleyen davranışlar – ki bu da beraberinde kişinin karakterindeki çeşitli özelliklerin birbirine zıt şekilde harekete geçmesine neden olur –  herhangi bir kişilerarası ilişkide öteki tarafı çıldırtır.”

Ötekini Çıldırtma Çabası Nedir?Kasıtlı olsun ya da olmasın, bu duygusal manipülasyonun özüdür – karşıdaki kişinin iç çatışmasını ateşler, net düşünme yetisini engeller ve sonunda sinir bozukluklarına ve zayıflıklara neden olur. Kötü niyetli kişiler çıkarları uğruna bunu kasten yapabilir, diğer kişiler ise bunu herhangi bir niyetleri olmadan hatta fark etmeden yapabilir. Bu iki niyeti birbirinden ayırmak genelde zordur. Kişiyi çılgına çevirme çabası bazen gelişimsel ilerleme ile ilişkili olabilir – iç çatışmayı ortaya çıkarmanın gerekli olduğu terapötik ilişkilerde doğal olarak ortaya çıkabilir- ancak çoğu kullanımının sağlıklı ve iyi niyetli bir şekilde yapılmadığını hatırlamakta fayda var. 

Searles, diğer kişiyi çılgına çevirmenin birkaç yolunu ve bun yapmanın ardındaki nedenleri birkaç madde ile ele alıyor. Birinci bölümde, insanların birbirlerini çıldırtmak için kullandıkları metodları; ikinci bölümde ise bu eforun ardındaki güdüyü inceleyeceğiz. 

Ötekini Çıldırtma Çabası Nasıl Karşımıza Çıkar?

  1. Ötekinin kendinde benimsediği gözüken özellikleri ile çelişen davranışlarına sık sık dikkat çekmek.

Ötekini Çıldırtma Çabası - Hatalara Dikkat ÇekmekÖrneğin, çevre aktivisti olduğunu söyleyen bir arkadaşınız çöplerini sıfır atık kutularına atmadığında, veya herkesi eleştiren biri yarım yamalak işler yaptığında kendisi ile çelişen bu davranışlarını veya “ikiyüzlülüğünü” tekrar tekrar ve agresif bir şekilde göstermek bu “çıldırtma” yoluna örnektir. Bu yaklaşım kişiliğin birbirinden bağımsız parçalarını doğrudan farkındalığa çağırır. 

2. Ötekine, onun için flörte karşılık vermenin “felaket”e yol açabileceği durumlarda,  flörtöz davranmak.

Bu yaklaşım genellikle, hem yetişkinlerin uygunsuz bir şekilde flörtöz olması hem de istismar dahil olmak üzere, çocukluk ve ergenlik dönemindeki cinsel açıdan uygunsuz durumları kapsar. Çoğunlukla, bu yolu tercih edenler sınırları zayıf olan ebeveynler, veya uygunsuz sorular soran, uygunsuz cinsel davranışlar sergileyen anne babalardır. Yetişkinlik döneminde ise bu yolu tercih edenler diğer kişinin evliliğinde mutlu olmadığını iddia ederek, uygunsuz bir şekilde flörtöz davranan bir tanıdık veya meslektaşlar olabilir. 

3. Ötekini cinsel olmayan ihtiyaçlar üzerinden uyarmak ve beraberinde gelen hüsran.

Bu aynı zamanda ilişkide kişilerin karşılıklı olarak çelişkili şeyler talep edip, birinin diğerini imkansız bir konuma getirdiği “çifte bağlayıcılık” (double bind) olarak da bilinir. Genel olarak bu yaklaşım, sevmek ve karşıdakini ilişkiye davet etmek ile nefret etmek ve reddetmek arasında gidip gelmeyi barındırır. Burada; çocuğunu yeterince şefkatli olmamakla suçlayan, ancak çocuğu şefkatli bir şekilde davrandığında da yanlış yerde ve zamanda yaptığı için onu eleştiren ve ona soğuk davranan bir ebeveyn örnek verilebilir. Benzer şekilde, yetişkin ilişkilerinde de kişiye sıcak davranmak ve sonra onu uzaklaştırmak, onları ince bir buz üzerinde yürütme motivasyonu taşır. 

5. Aynı zaman içerisinde öteki ile ayrık seviyelerde ilişkilenmek. 

Duygusal Manipülasyon Nedir?Bazı insanlar, farklı kişilik halleri arasında kolayca yer değiştirebilirler. Bu genellikle zihinsel esnekliğin etkileyici bir başarısıdır. Bu ötekini hayrete düşürebilir, ancak aynı zamanda gerçek ilişkiyi gizemli hale getirip ötekini allak bullak edebilir de. Genel olarak, bu yaklaşım diğer kişinin farklı kimlik hallerini birbirinden ayırabilmesini gerektirir; bu tarz biri bir yandan ciddi iken, öte yandan hiç bir ciddiyeti olmadan size oyuncu davranabilir. Ve siz onun davranışlarını anlamlandıramadığınızda oldukça şaşırmış davranabilir. Searles, bir hastasının terapiden sonra “bir değil birçok annesi olduğu yanılsamasından kurtulmuş” biri olarak tanımlıyor. 

6. Duygu durumunu anlamsızca ve sık sık değiştirmek.

Bu, kişilik hallerini değiştirmekle alakalıdır, fakat öngörülmeyen bir şekilde değişen genel ilişki biçimi yerine sadece duygusal durum alanında tahmin edilemeyen bir değişimi kapsar.  Searles, bunun zayıf bir şekilde bağlanılmış, dengesiz bir birincil bakıcıya (ebeveyn gibi) bağlı olabileceğini, ve bu tahmin edilemez duygusal değişimlerin ebeveynden çocuğa geçebileceğini belirtiyor. Yetişkinlik döneminde, kişilerin bazen karmaşık sinyaller verdiğini görürüz: Mesala iletişimlerinde karmaşık sinyaller veren, sözlerinde bunu belli etmiyorken, mimiklerinde ve jestlerinde öfke ve tehdit ile davranan kişiler bu yaklaşıma örnektir. Üzgün olup olmadıklarını sorduğunuzda ise bazen bağlantı kurarlar, ancak çoğu zaman buna bir yanıt vermezler. Onun yerine gitgide olumsuzlaşan bir duygu durumuna geçerler.

7. Duygu tonunda herhangi bir değişiklik olmadan iletişimi değiştirmek.

Bu yol, bir önceki moda benzer, tam tersi halidir. Karşınızdaki kişi bu durumda bir konudan diğerine, genellikle önemsiz olandan ciddi ve kişisel olan konulara, hızlıca geçiş yapar ve bu geçiş sırasında duygusal tonunda herhangi bir değişiklik olmaz. Bu durum sinir bozucu hatta ürkütücü olabilir ve genellikle duygusal uyuşma veya kopma ile bağlantılıdır. 

 

Ötekini Çıldırma Güdüleri

Bunlar genellikle bilinçdışı çatışmaları uyandıran kişilerarası modellerdir. Başkalarındaki modelleri kendi barındırdığımız modellere kıyasla daha kolay fark ederiz. Bir sonraki bölümde, Searles’in uzun klinik kariyerinde ortaya koyduğu farklı güdülere bakacağız. 

Çevirmen: Zeynep Karababa

Editör: Ayşe Canan Altındaş

Kaynak: Psychology Today

Görseller: Behance.net

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial