Bebekler ve yürüme çağındaki çocuklar işbirliğini ve yardımlaşmayı öğrenirken ebeveynlerin de bu noktada onlara yardımcı olması gerekir. Anne-babanın talep ve kurallarının herkes için iyi bir sonuç doğuracağı bu nedenle işbirliği yapıldığı onlara açıklanmalıdır.
İşbirliği iki tarafın da isteklerinin dengeli bir şekilde karşılanmasıdır. Genellikle ebeveyn-çocuk ilişkisinde işbirliği yetişkinin isteklerini dile getirmesi ve çocuğun bu istekleri kabul etmesi şeklinde yorumlanır. Ancak gerçekte bu işbirliği değildir, bu sadece uyumdur. Gerçek işbirliği için iki tarafın da karşılıklı olarak çaba sarf etmesi ve karşılıklı olarak memnuniyet duyması gerekir. Çocuklarda işbirliği ve yardımlaşma becerisinin gelişmesi için ebeveynlere büyük rol düşmektedir. Şimdi bu becerinin gelişmesi için neler yapılabileceğine bir göz atalım.
Aşağıda 3 yaşına kadar olan çocuklarda işbirliğini nasıl vurgulayacağınıza yönelik örnekler bulacaksınız.
Üç aylık bebek uyanır uyanmaz süt talep ettiği için ağlamaya başlayacaktır. Bu sırada son bulaşığı bulaşık makinesine yerleştiren annesi ona şu şekilde seslenebilir: “Aç olduğunun farkındayım bebeğim. Bir dakika sonra yanında olacağım.” Bebek sakinleşmeye başlar ve ellerini parmaklarına götürerek annesini beklemeye koyulur. Böylece bebek ihtiyaçlarının önemsendiğini, karşılanacağını; ancak bunun için kimi zaman biraz beklemesi gerektiğini öğrenir.
Bu yaş döneminde çocuğunuz kendi kıyafetlerini ayırabilir. Onunla birlikte çoraplarını ve tişörtlerini ayırıp bir sepete koyabilirsiniz. Bu işi anneannesiyle yaptığı düşünülürse şöyle bir diyalog son derece yapıcı olur.
Anne: “Çamaşırlar konusunda bana yardımcı olduğun için çok teşekkür ederim. Benimle gelip ayırdığımız çamaşırları makineye koymak ister misin? Seni yukarı kaldırırım ve böylece makinenin düğmesine basıp makineyi çalıştırabilirsin.” Böylece yürüme çağındaki çocuk ailenin bir parçası olarak günlük ev işlerine dahil olmayı öğrenmeye başlar.
Bu dönemde arkadaşlar veya kardeşler arasında rekabet başlar. Kovanın içinde duran kırmızı ve parlak küreğe iki arkadaş da ulaşmak istiyor olabilir. Ancak elbette ikisinin aynı anda bu kürekle oynama şansı yoktur. Gözyaşları eşliğinde her iki tarafta küreğin kendisine ait olduğunu karşı tarafa inandırmaya çalışır. Bu noktada çocuklardan birinin babası devreye girer ve nazikçe ikisini ayırır. Bir eline muhteşem parlaklıktaki kırmızı küreği diğer eline de buldozeri alır. Ve çocuklardan birine kürekle kovadan kumu alma, diğerine de bu kumla dolan küreği buldozere boşaltma görevini verir. Böylece çocuklar sorun için çözüm üretmeyi, hayal kırıklıklarıyla baş etmeyi ve birlikte işbirliği ve dayanışma içinde oyun oynamayı öğrenirler.
Aşağıda çocuğunuzla işbirliği nasıl sağlanır ve yardım becerisi nasıl geliştirilir konularına dair bazı öneriler bulacaksınız. Gelin bu önerilere bir göz atalım.
6-9 ay aralığındaki bebekler karşılıklı olarak faaliyet gerçekleştirebilir. Ayrıca bu dönemde taklit yeteneği de oldukça gelişir. Bu dönem çocuğunuzla karşılıklı olarak oynamak için müthiş zamanlardır. Örneğin kutunun içine bir parça siz yerleştirin ve diğer parçayı yerleştirmesi için çocuğunuza zaman tanıyın. Müdahele etmeden onun parçayı kutuya yerleştirmesini bekleyin. Bu şekilde bütün parçaları karşılıklı olarak yerleştirin ve oyunu tamamlayın. Yaş ilerledikçe bu oyunlar şekillere göre oyuncakları sıralama veya puzzle tamamlama olabilir. Burada önemli olan nokta bu oyunları çocuğunuzla karşılıklı olarak oynamanız ve onunla iletişim halinde olmanızdır. Oyun bitip oyuncakları toplama zamanı geldiğinde yine bu karşılıklılık ilkesine sadık kalarak hareket edin. Oyuncaklarını sepetine birlikte koyun. Bu deneyimler bir takım olarak bir şeyler başarmanın keyfini çocuğunuza yaşatacaktır. Ayrıca gelecekte çocuğunuzla işbirliği yapabilme ve birbirinizle yardımlaşma açısından çocuğunuza temel kazandıracaktır.
Örneğin: “Oyuncakları birlikte toplayalım. Böylece onları kaybetmeyiz ve ihtiyacımız olduğunda yerini ikimiz de bildiğimiz için kolayca bulabiliriz.” ya da “Bana çamaşırları sepete koymam konusunda yardımcı olursan işim çabucak biter böylece seninle birlikte oyun oynayabiliriz.”
2-3 yaş arası çocuklarda çıkmaza sürükleyecek birçok konu gün içinde meydana gelebilir. Bu noktada ona yardımcı olmalı ve işbirliği yapması için onu cesaretlendirmelisiniz. Aşağıda işbirliği içerisinde bir problemin nasıl çözülebileceğine dair adımları bulacaksınız:
Onun yapacağı katkının neden önemli olduğunu çocuğunuza açıklayın. Bu yardımlar onun becerilerini tanımasını ve kendi yeteneklerinin farkında olmasını sağlayacaktır. “Çamaşırlar içindeki bütün beyaz çorapları ayırmama yardımcı oldun. Böylece benim de çamaşırlarla olan işim hızlıca bitti. Şimdi oyun oynamak için daha çok vaktimiz var.” “Kitaplıktaki kitapları düzenledin. Böylece seçmemiz çok daha kolay olacak. Kitap okuyacak vaktimiz olduğuna göre ne dersin birlikte kitap okuyalım mı?”
Direktif vermek çoğunlukla direnç oluşturur. “Hava oldukça soğuk. Bu nedenle şapkanı takman gerekli. İstersen şapkanı takman için sana yardım edebilirim veya kendin takabilirsin.” Bu şekilde bir öneriye alacağınız karşılık ‘Şapkanı giy’ gibi direktif içeren bir söyleme alacağınız cevaptan çok daha olumlu olacaktır.
“Yatma vakti yaklaştığınıza göre dişlerin de fırçalanma zamanı geldi demektir. Kitap okumadan önce mi yoksa sonra mı dişlerini fırçalamak istersin?” Tabi ki çocuklar kitap okumadan sonra fırçalama seçeneğini seçmeye yatkın olacaklardır. Fakat onlara seçenek sunmak hem kuralların varlığını hatırlatacak hem de eyleme yönelik direnç oluşmayacaktır. Seçenek sunmak çocuğunuza duyduğunuz saygının göstergesidir ve saygı gören bir çocuk işbirliğine çok daha yatkın olacaktır.
Yazar: Psk. Eda Erdivanlı