Hayatımızda Vazgeçemediklerimiz Bizi Nasıl Engelliyor?

Paylaş

İnsan kayıplarıyla olgunlaşır. Anne karnından çıktığımız anda tüm ihtiyaçlarımızın doğrudan karşılandığı annenin rahmini kaybederiz. Büyüdükçe çocukluğumuzu, sorumsuzluğumuzu ve de tabii ki yavaş yavaş sevdiklerimizi ve değer verdiklerimi kaybederiz.

Kayıplar acı verir. Ancak kayıbın hayatımızdaki yerini anlamak ve onu sembolleştirmek bizi olgunlaştırır. Kayıpsız hayat olmaz. Kayıpların yadsındığı bir hayat ise yerinde sayar ve tekrara yönelir. Hayat her zaman doğrudan kayıplar sunmaz bize, bazen olgunlaşmak için bizim kendimize yaşatmamız gerekir. Buna da vazgeçmek denir. Bu yazıda ‘hayatımızda vazgeçemediklerimiz‘in bizi nasıl yerimizde saydırdığını paylaşacağız.

 

1. Olmadığınız bir kişiye tutunmaya çalışmaktan vazgeçin.

Olmak istediğimiz kişi, geçmişte olduğumuz kişi ve şu anda olduğumuz kişi birbiriyle örtüşmeyebilir. Bunun farkına varmak bizi örseleyebilir ve kafamızı karıştırabilir. Ancak, sırf çevremizdekiler mutlu olsun diye kendi içimize sinmeyen bir kişi olmak bizi hayat boyu yaralar.

 

2. Geçmişte olan biteni kafanıza takmaktan vazgeçin.

 

Kendinize ‘yaşayabileceğiniz ama yaşayamadığınız hayat’a dair kızmaktan vazgeçin. Herkesin kendine özgün bir hikayesi olduğunu ve bu özgün hikayenin en zengin yanlarının detaylarında saklı olduğunu unutmayın.

3. Çevrenizdeki negatifliğin bir parçası olmaktan vazgeçin.

 

Ne kadar ilginçtir ki, hayata en ‘pozitif’ bakmaya çalışan insanlar, onun yenilgileri karşısında en çok negatif hisse ve söze sahip insanlardır. Her gün hayatın zorlukları karşısında anlayışlı bir tutum sergilemek yerine, bundan şikayet eden insanların arasında bulunuyoruz. Ve bu şikayet zinciri bizim kendi hayatımıza bakışımızı da kötü etkiliyor. Çevrenizde her zaman durumundan şikayet edecek insanlar olacak, ancak onların sarmalına siz kapılmak zorunda değilsiniz.

 

4. Başkalarının hayatta sizden daha kolay şartlarda ilerlediğini düşünmekten vazgeçin.

 

Unutmayın ki hayatta elde etmeye değecek hiçbir şey kolay elde edilmez. İşleriniz zorlaştığında ve hayatın size adil davranmadığını düşündüğünüzde çevrenizdeki insanlara bakın, ve hepsinin kendi zorluklarıyla başa çıkmaya çalıştığını anlamaya çalışın. Ve o kişiler için, kendi yaşadıklarının, sizin yaşadıklarınız kadar kendilerine zor geldiğini bilin.

 

5. Başkalarının olduğu yerde olmayı istemekten vazgeçin.

 

Kendinizi başkalarının hayatta bulunduğu nokta ile karşılaştırmayı bırakın. Bunları düşünmek sizi ileri götürmez, sadece utanç ve kıskançlık duygularıyla boğuşmanıza sebep olur. Gerçek şu ki, hayatta kimsenin izleyeceği tek bir doğru yol yok. Sizin hikayeniz ve hayat yolculuğunuz iyi veya kötü, doğru veya yanlış değil – sadece çevrenizde gördüğünüz herkesin hikayesinden farklı. Hayatınız bir başkasınınkinin aynısı gibi gözükemez, çünkü siz bambaşkasınız. Siz ihtiyaçları, hayalleri ve engelleri ile farklı bir insansınız. O yüzden kendinizi karşılaştırmayı bırakın. Her zaman umduğunuz yerde olmayabilirsiniz, ama hikayenizi farklı kılacak şeyler de ummadıklarınızdan çıkacak.

 

6. Başkalarının yargılarının sizi kontrol etmesine izin vermeyin.

 

İnsanlar isminizi biliyorlar, hikayenizi değil. Sizin ne iş yaptığınızı duydular, ama nelerden geçtiğinizi bilmiyorlar. O yüzden onların fikirlerinin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Eninde sonunda önemli olan başkalarının ne düşündüğü değil, sizin için önemli olanın ne olduğu. Bazen sadece kendiniz için doğru olanı yapıp, başkalarının doğrularına kulak asmamalısınız.

 

7. Zehirli ilişkilerin sizi aşağı çekmesine izin vermeyin.

 

Zehirli ilişkiler sadece bize zarar verecek insanlardan gelmez. Bizim iyi niyetimizi düşünen, çok sevdiğimiz insanlarla ilişkilerimiz de bazen bizi bir sarmaşığın sardığı gibi sarar, hareket etmemizi engeller. Biz hayatımıza belli bir yön vermek isterken sarmaşığın uzantıları ayağımıza takılır. Bu zehirli ilişkileri tamamen hayatımızdan belki çıkaramayız, ancak zihnimizde onların zararlı etkilerini anlayarak kendi panzehrimizi üretebiliriz.

Eğer bu vazgeçişler size zor geliyorsa, veya bu tip düşüncelerin ve ilişkilerin sizi sık sık sabote ettiğini düşünüyorsanız, psikoterapi yardımı almak akılcı olabilir. Psikoterapi danışmanlık formunu doldurmak için tıklayınız.

Psk. Ayşe Canan Altındaş

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial