Yalanlar Neden Söylenir? Farklı Türde Yalanları Anlamanın Yolları

Paylaş

Yalanlar neden söylenir? “Yalanlar arzu gibidir.”

Sizce insanlar neden yalan söylerler? Ve yalanları anlamanın yolları nelerdir?

İnsanlar yalan söylediklerinde, bu yalanlar çoğu zaman gerçekleşmesini ya da gerçek olmasını arzu ettikleri şeylerdir. Yalanlarını deşifre etmek için ihtiyacınız olan tek şey söyledikleri yalanların başına “keşke” koymaktır.

Sık Söylenen Yalanlar

“Keşke bir aslan olsaydım…”

Araştırmalar gösteriyor ki, en sık söylenen yalanlar aşağıdaki gibidir: 

Şimdi başına “keşke” ekleyerek düşünelim:

Bu yalanların çoğu aslında “beyaz yalanlar” olarak tabir edebileceğimiz, kişinin etrafındakilere zararı dokunmayan ve bir arzuya belirten yalanlardır. Beyaz yalanlar genelde kişinin sahip olmak istediği bir ideal benlik parçasını veya sahip olmak istediği bir şeyi dile getirir.

İdeal benlik nedir? 

İdeal benlik psikanalitik teoride, üst benliğin (süperego) bir parçası olan, kişinin anne ve baba idealinden kendi benliğine yansıttığı idealleştirilmiş bir zihinsel yapıdır. Örneğin, dürüst ve başarılı bir kişi olmaya dair imge, ideal benliğin bir parçasıdır.

Yalanlar neden söylenir?

Aslında yalanlar, çoğu zaman kişinin elde etmek istediği şey veya bir özellik için bir kestirme yoldur. Okulda veya işte çok çalışmak iyi sonuçlar doğurabilir, mesela notlar hep yüksek, ya da işler hep halledilmiş olabilir. Ama belki bazı ödevler ya da işler çok zordur veya sizin kabiliyet kapasitenizin üstündedir; ve siz, yanlış da olsa, bu konuda asla başarılı olamayacağınızı düşünebilirsiniz. Ya da, daha basit haliyle, belki o kadar çok çalışmak istemiyor olabilirsiniz. Eğer notları yüksek veya tüm işlerini halledebilen biri olmak sizin için yine de önemliyse, bu konuda yalan söylemek cezbedici bir hal alır.

Yani, kısaca böyle durumlarda yalan, arzunun emek verilmemiş bir ifadesidir.

Yalan söylemek, bazen kabul etmekte zorlandığımız gerçeklerin üstünü kapatma yolu da olabilir. Bir anne oğluna büyükbabasının yalnızca test yaptırmak için gittiğini söylerken aslında belki de büyükbabanın ölüyor olmasını kendine itiraf etmekte zorlandığı için söylüyor olabilir. Bu anlaşılabilir bir durumdur, ancak böyle bir inkarın sonuçları eninde sonunda kişilerarası ilişkilere zarar verir. İnsanlar bu tarz yalanlara sevdiği insanlar (veya diğer canlılar) söz konusu olduğunda başvururlar. 

Farklı türde yalanlar

“Yalanlar arzu gibidir.” bulgusu her yalana adapte edilemez. Burada buna birkaç örnek verebiliriz:

Buradaki ilk örnekte, sanatçı sadece alçakgönüllü oluyor. Yani aslında arzusu, yapıtınının o kadar da iyi olmamasını istemek değil, sadece verilen iltifat karşısında çok şişinmek istemiyor. 

İkinci örnekte, aslında kişinin karşısındakiyle bir gün dışarıya çıkma isteği yok. O kişiyle ilgilenmiyor, kibar olmaya çalışıyor olabilir veya sadece durumu geçiştiriyordur. Bu 2. örnekte yalan biraz daha habis bir hal alıyor. Bu yalan tipine ‘yerinde durulmayan söz’ de denilebilir.

Üçüncü örnekte, kişi ev arkadaşının evde olmamasını dilemiyor; sadece arkadaşına konuşmak istemediği biriyle konuşmak zorunda kalmaması için yardım ediyor. Bu örneğe kurtarıcı yalan denilebilir. Bir başka örnek ise, yeni tanıştığı bir kişiyle randevulaşan kişi, öteki kişinin sohbeti hoşuna gitmeyince acil bir durum varmış gibi bir anda randevudan ayrılması olabilir.

Sonuncu örnekte ise, çocuk kitabın 100 tl olmasını dilemiyor, sadece ailesinin ona 100 tl göndermesini istiyor. Bu yalan tekrarlarsa, daha patolojik bir hal alabilir.

Bazı zamanlar, bir yalan söylemek sorununuz için hızlı bir çözüm yolu gibi hissettirebilir. Ancak yakın zamanda ve ya gelecekte, yalanlarınızın hedefindeki kişiler bu durumu fark edebilir. Bu nedenle, hızlı çözüm yolu gibi görünen bu küçük yalanlar, sizlere daha büyük bir sorun olarak geri dönebilir. 

Yazının orjinali: Psychology Today

Çevirmen: Zeynep Özen

Editör: Ayşe Canan Altındaş

 

Facebook Yorumları
Paylaş