Çocuk ve Ergen Psikolojisi: Bir Narsisistle Büyümek.

Paylaş

Çocuk ve Ergen Psikolojisi: Bir Narsisistle Büyümek

Bazen terapi alanında kariyer yapmak isteyen herkesin narsistik kişiliğe sahip bir ebeveyne sahip olmuş olması gerektiğini düşünürüm. Öyle olmasa nasıl altıncı hissimiz bu kadar iyi gelişmiş, sezgilerimiz bu kadar güzelce şekillenmiş olabilirdi ki?

Narsisizmin etkisi altında büyümek:

Çocuk ve Ergen Klinik Psikoloğu

Narsisist bir ebeveyne sahip olan çocuk, ebeveyninin ruh halindeki en ince değişimlere bile ekstra bir farkındalık ve dikkat geliştirmek zorundadır. Bunun sayesinde değişimleri neredeyse daha yaşanmadan sezmeyi ve ayak uydurmayı öğrenir çünkü içgüdüsel olarak ebeveynleri tarafından korunmayı sağlama alıp güvende kalması gerektiğini bilir.

Böyle bir çocuğun diğer ebeveynini kaybettiğinde veya ondan ayırıldığında yaşayacağı zorlukları bir hayal edin. Bu durum, onun için kendi varoluşunu doğrulamak için dikkatle izlediği bir ¨ayna¨nın yok oluşu demektir. Bunun yerine kendi narsisistik ihtiyaçlarını sindirmek için onu kullanmaktan geri kalmayan bir ebeveynden yansıyan çatlak ve bozuk görüntüyle büyümek zorunda kalacaktır.

(Miller ‘ 79:I)

Narsisist ebeveynin sevgi kavramı:

Çocuğa karşı –genellikle tek çocuklar veya ilk doğan çocuk- tutkulu bir sevgi besler. Fakat bu sevginin kaynağı kendine duyduğu öz-sevgiden gelmektedir . Narsisist bir anne çocuğunu sadece kendi kişiliğinden yansıtabildikleri ölçüsünde sever ve onu kendisinin sahip olmuş olmasını dilediği özellikleri yansıtması gereken bir obje olarak görür. Çocuğunda kabul edemediği bütün özellikleri reddeder.

 

Çocuk ve Ergen Psikolojisi: Narsisist Bir Ebeveyne Ayak Uydurmak

Anne-Çocuk İlişkisiÇocuk büyüdükçe annesinin ona olan sevgisinde tutarlılık olmadığını öğrenir. Annesinin öfkesini ve reddedişini göze almadan çocuk kendisi olamaz. Çünkü annesinin idealindeki görüntüsünü yansıtmayan herhangi bir davranış anne için kabul edilemez olmuştur. Bu yüzden çocuk, annesinin ihtiyaçlarına göre belirlenen bir kişiliğe bürünür. Bu durum onun ilerideki kişilik gelişimine ciddi ve genellikle kalıcı bir şekilde zarar verir.

Bu konu Margaret Mahler tarafından narsisist annenin yeni doğmuş bir bebeğin sonsuz potansiyelinden kendini yansıtan özellikleri seçip pekiştirerek kişisel ihtiyaçlarına yönelik bir çocuk ¨yaratmak¨ olarak nitelendirilen narsisist kişinin bilinçdışı bir ihtiyacı olarak tanımlanmıştır. Bu durumdaki çocuklar ¨narsisistik olarak teşvik edilmiş çocuk (narcissistically cathected child)¨ olarak adlandırılır.

Çocuk entelektüel gelişim sürecinde herhangi bir sıkıntı çekmese de duygusal gelişim sürecinde zorlanır. Çünkü annesi tarafından kabul edilmez davranışları gerçekleştirmek riske atılamayacak kadar tehlikelidir. Bu yüzden karakteristik özelliklerinin birçoğunu bilinçaltına iteler. Örnek olarak kötü görünemez, tembel hatta çirkin olmak onun için kabul edilemezdir. Bu durum onun ¨Sahte Benlik¨ oluşturmasına yol açar. (Miller ‘ 79.2)

Üzülebilmek ve Yas:

Baba ve Ergen Arasındaki İlişkiKabul edilmez görülen bütün özelliklerini ayrıştırmış olan çocuk, onun için değerli olan birini kaybettiğinde yas tutabilmek için gerekli olan duyguları onları hapsetmiş olduğu bilinçaltından çıkarması gerekir. Fakat bu duygular onun için artık ulaşılamaz olduğundan bunu yapması pek mümkün değildir. Bu durumun yarattığı içsel çatışma kişide büyük bir enerji birikimine yol açar. Ama bu enerjiyi sağlıklı bir şekilde boşaltabilmesi için envanterinde bulunan duygular sadece ¨kabul edilebilir¨ olanlardır. Yas tutarak duyduğu derin üzüntünün oluşturduğu içsel enerjiyi dağıtması gerekir, fakat ne yazık ki elinde kalan kabul edilebilirlik süzgecinde filtrelenmiş duygular bu duygusal boşalım için yeterli değildir. ¨Düşünselleştirme¨ (Intellectualisation) onun için geriye kalan tek kaynaktır ve yas tutmak hakkındaki bütün düşünceleri geriye kalan kayıp parçalarıyla birlikte bilinçaltına gömülmüş halde kalmıştır.

Sevmek:

Birçok insan için gerçek benlikleri çok derinlerde saklı haldedir. Bu insanlar hayatlarını gerçekte kim olduklarına dair bir fikirleri olmadan, idealize edilmiş, sahte benliklerine hayran bir şekilde yaşarlar. Depresyon onlar için bu yokluğun farkındalığını sağlamazsa veya psikoz onları acımasızca tehditkar bir yabancı gibi algıladıkları gerçek benlikleriyle yüzleştirmezse saklı kalmış benliklerinin varlığından kaçınarak hayatlarına devam ederler.

Peki gerçekten bilmediğiniz bir şeyi nasıl sevebilirsiniz, daha önce aslında hiç sevilmemiş bir şeyi? Veya siz bile gerçek kendiliğinizin büyük çoğunluğundan habersizken başka birinin sizi bütünüyle sevmesini ondan nasıl bekleyebilirsiniz?

Bu bilgi bilinçaltının derinliklerinde gömülü olduğundan, ulaşılamaz olan sevgiyi hayatınız boyunca aramaya mahkumsunuzdur.

 

Narsisistik Çocuk Nasıl Yetiştirilir?Yardım Alın:

Psikoterapi süreci bu içsel dengesizliği dengelemeye yardımcı olabilir. Çocuğun, idealize edilmiş sahte değerler ve inançları değil, gerçekte olduğu kişinin farkına varıp kendisini sevmesine olanak sağlayabilir. Böylece bu çocuk, kendini ve dünyayı daha gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirip sağlıklı ilişkiler kurmaya başlayabilir.

Unutmayın, Winnitcott’ın dediği üzere: “Saklanmak coşku verir, ama hiç bulunamamak da bir felakettir.”

Kaynak: The Palmeira Practice

Çeviren: Alperen Doğaner

 

 

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial