Çocuklar ve Yetişkinler İçin Okulun Bitimi, Geçiş Süreçleri ve Yaz Tatili

Paylaş

 

Uzunca bir süredir bir çalışma yürüttüğüm danışanım, çıkacağı yaz tatilinin öncesindeki son seansta odaya girer girmez, kanepenin üstüne çıkıp, “Canan Abla, ben seni hiç sevmedim ki!” diye bağırır. Yakarışı, birçok yetişkinin bir sevgili veya işyeri ile ayrılıktan önceki tutumuna benzerdir: Birinden veya bir yerden ayrılma fikri çok dayanılmaz geldiğinde, o yerin kötü özellikleri aklımıza gelir ve oradan ayrılabilmek için bu “kötü” özelliklere tutunuruz. Veya zaten oraya hiç ait olmadığımıza veya sevmediğimize dair sebepler üretiriz: “Zaten orayı hiç sevmemiştim ki!” “Zaten onunla hiç anlaşamadık ki!” “Canan Abla, ben seni hiç sevmedim ki!” Danışanım için ben oyunda ona hep yılanlar getiren kötü bir kişi oluverdim o seansta, ancak seansın sonunda onun yaşadığı ayrılık acısı, bana attığı oklarla ve delik deşik ettiği karnımla bana yansıtıldı. Ayrılık acısı taşıması çok zor bir histi, onu danışanım için ancak Canan Abla’sı, psikoloğu taşıyabilirdi.

Karne Almak. Çocuğuma Yaz Tatili'nde Nasıl Davranmalıyım?

Karne alma, mezun olma, okulu bitirme ve yaz tatiline çıkma

Karne alma, mezun olma, okulu bitirme ve yaz tatiline çıkma, diğer tüm ayrılık süreçleri gibi, tıpkı danışanımı etkilediği gibi çocukları ve yetişkinleri etkileyebilir. Birçok kişi, yaz aylarında kendilerini oyalayacak eğlence ve keyifli aktiviteleri daha çabuk bulur. Sadece havanın güneşli ve yağışsız olması bile dışarıda olmayı daha kolay kılar. Ancak özellikle anne-babalar ve diğer yetişkinler şu konuda yanılmamalılar: En güzel tatil vaadi bile, 9 ay boyunca çocukların gününün çoğunun geçirdiği okulundan, öğretmeninden ve arkadaşlarından ayrılırken yaşayacağı doğal üzüntünün önünde engel değildir. Dolayısıyla, bu geçiş döneminde çocukların sevmiyor gözükseler bile bağlandıkları bir mekandan (okul) ve anlaşamıyor gözükseler bile bağlandıkları arkadaşlarından ayrılırken yaşadıkları zorlukları anne-babaların tanıması önemlidir.

Rob Kaz - Flying SouthBenzer bir durum üniversiteden mezun olan, ya da okul dönemini bitiren genç yetişkinlerde de gözlemlenebilir. Depresif tutumlar, inisiyatif alamama, içeri çekilme, dışarı çıkmak istememe bu grupta baş gösterebilir. Özellikle de üniversite mezuniyeti çok zorlu bir süreçtir, çünkü kişi için birçok şeyi temsil edebilir: Eğitim hayatının bitmesi, yetişkin hayatına atılmak, kendi parasını kazanmak, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmak, aileden gitgide bağımsızlaşmak. Ancak bu adımları atabilmek her zaman mümkün müdür? Ya da vize, finaller ve yazılacak tezler arasında koştururken, kişi ertelenmiş bir yasa mı kendini hazırlamaktadır?

Yas ve Melankoli

Freud, Yas ve Melankoli‘de yası bilinçli, melankoliyi ise bilinçsiz bir süreç olarak tanımlar. Melankolide kişi kaybettiği önem taşıyan kişinin veya nesnenin farkında değildir. Ancak bilinçdışında kaybedilen nesneye tepkiler verir: içine kapanır, yaşama sevincini kaybeder, gündelik hayata devam etmek için gereken aksiyonları almakta zorlanır. Yas süreçlerinde ise kişi bilinçli bir biçimde kaybettiği değerli kişi veya nesnenin farkındadır: Bir süre içine kapanır ve onun üzerine düşünebilir, onunla ilişkisini değerlendirir ve aradan belirli bir zaman geçtikten sonra, yaşamdan aldığı kişisel haz ön plana geçer ve tekrar yavaş yavaş gündeliğine dönebilir. Başka bir kuramcı, Melanie Klein ise, tutulamayan yasların kişide manik-depresif durumları harekete geçirdiğini bir makalesinde anlatır. Bu kişilerin içeride acı veren yası ertelemek için çok hareketli/sallantılı bir iç dünyadan (manik) daha boş bir iç dünyaya (depresif) hızlı geçişlerin olduğunu aktarır.

“Karne dönemi ve mezuniyetten ne kadar ağır konulara geldik?” diye düşünebilirsiniz. “Bu süreçler bu kadar zor mu gerçekten?” diye de sorgulayabilirsiniz. Tabii ki bazı ayrılıklar diğerlerinden daha kolaydır. Örneğin, geçici olduğunu bildiğimiz ayrılıklar – yaz tatili gibi. Ancak kalıcı ayrılıklar kişiye diğer tüm ayrılıklarını bilinçdışında hatırlatır ve ayrılık süreçlerini zorlaştırır. Ya da, ayrılık süreçlerini çok hızlandırır: Bazı danışanlar yaz tatili ayrılıklarını bir “terk ediş” veya “kopuş” olarak deneyimleyebilir. Özellikle de önceki ayrılıkları çok sert olmuşsa. Ve kendileri de ayrılığı bir veda sürecinde yaymadan bir anda gerçekleştirebilir. Hiç haber vermeden seansalarına gelmeyen danışanlar çok da az karşılaştığımız bir durum değil.

Bebeklikte ve çocuklukta ayrılık ve geçiş süreçlerinin nasıl işleneceğinin temelleri atıldığı için, anne ve babaların bu karne döneminde çocukları okuldan ayrılırken hassasiyet gösterebilmeleri önemli olacaktır. Unutulmamalı ki, yaz tatili çocuklara çok mutluluk ve coşku veren bir durum, ancak şarkıda anlatıldığı gibi, herşey “biraz neşe, biraz hüzün.” Dolayısıyla çocuklarının ayrılma kaygılarını tanıyacak anne-babalar, daha sağlıklı bir psikolojik gelişimin temelini atacaklardır.

Uzm. Klnk. Psk. Ayşe Canan Altındaş

Kaynak:

Klein, Melanie. Sevgi, Suçluluk Onarım. Kanat Kitap. 2012.

Freud, S. (1917). Mourning and Melancholia. The Standard Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud, Volume XIV (1914-1916): On the History of the Psycho-Analytic Movement, Papers on Metapsychology and Other Works, 237-258.

Resimler:

Kapak Resmi: Rob Kaz, Departure

Diğer Resimler (sırasıyla):

Rob Kaz – Hanging On

Rob Kaz – Flying South

Rob Kaz – Drifting

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial