Eğitimde Yeni Akım: Montessori Okulları

Paylaş

Montessori Okulları

Maria Montessori bir çocukla oynarken.

NTVMSNBC eğitimde yeni bir akımın haberini verdi: Dr. Maria Montessori tarafından kurulmuş, kendine özel oyuncakları ve öğretmenden ziyade öğrenci odaklı olan bir eğitim ekolü. Amerika’da 4000, dünya çapında ise 20.000 civarında olan Montessori okullarından Türkiye’de iki tane anaokulu seviyesinde var. Türkiye’de veli girişimiyle kurulan bu Montessori anaokullarının aileler devamını getirmek istiyor. Tabii eğitimde Montessori akımının şimdi de Türkiye’de bu kadar popüler olmasının sebebi, Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin’in, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un, ve Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales’in Montessori okullarından mezun olması. Okuldaki öğrenci odaklı, öğrencinin davranışlarını ve diğer öğrenci ve okul malzemeleriyle etkileşimini sınırlamayan eğitim sisteminin çocukları gelecekte girişimciliğe ve kutunun dışında (thinking outside the box) düşünmeye sevkettiğine inanılıyor. Maria Montessori’nin kendi çocuğunu gözlemlerinden, çocuklarda ana yaklaşımları belirlediği ve çocukların ihtiyaçlarına göre düzenlediği eğitim ekolü Amerika’da ilk 1900’lerin başından beri olsa da, asıl çıkışını Amerika’da 1960 larda yapıyor.

Montessori sınıflarının bazı özellikleri:

  •  3-6 yaş arası çocuklar aynı sınıflarda bulunuyor. Yaşlar arası etkileşim teşvik ediliyor.
  • Öğrenciler için özgürce hareket edebilecekleri hazır bir ortam yaratılıyor. Bu hazır ortamda özel Montessori oyuncakları bulunuyor.
  • Öğretmen her öğrenciyle teker teker özel olarak ilgileniyor. Öğretmenin karışan değil, destek olan bir rolü var. Çocuklar bulundukları ortamda serbestçe arkadaşlarıyla ve malzemelerle etkileşime girebilir. Sırada oturup öğretmeni dinlemek diye bir yaklaşım yok. Öğrenciler daha ileriki yaşlarda isterlerse matematik, dil, coğrafya, tarih konularını istedikleri zaman istedikleri süre boyunca çalışabilir.

Tabii ki her ekolün olduğu gibi Montessori sistemine de gelen eleştiriler var. Bazı eleştiriler:

  • Öğrencilere çalışma ortamında sunulan malzemeler ve oyuncaklar sadece Montessori sistemi için üretilmiş olduklarından oldukça pahalılar. Bu malzemeleri çoğu veli evlerine alıp çocuklarının oynamasını tercih etmiyorlar. Dolayısıyla okuldaki özgün ortam, özellikle anasınıfları için, ev ortamında sağlanamıyor.
  • Montessori okullarının çoğu, özellikle geçmişte, klasik not sistemini kullanmıyor(du). Bu sistemin sonraları klasik sisteme geçen çocukların okul performansının düşmesine sebep olduğuyla ilgili araştırma sonuçları sunuldu, ama bu sonuç kesin değil.
  • Yaratıcılık yaklaşımıyla ilgili de bir takım eleştiriler aldı Montessori sistemi. Her ne kadar yaratıcılığı teşvik ana mottolardan biri olsa da, Montessori ana sınıflarında ‘taklit-oyun‘u (pretend play) görmek oldukça zor. Çünkü çocuklar her objenin ana amacına göre oynanmasına teşvik ediliyorlar, ve bu amaca göre yaratıcı bir şekilde kullanılmasına. Örneğin, bir Montessori yetkilisi bu eleştiriyi şöyle cevaplıyor: ”Çocuklar çekici keman gibi kullanmak istemiyorlar. Asıl kemanı keman gibi kullanıp onunla yaratıcı birşeyler yapmayı seviyorlar.” Ancak çocuk gelişiminin önemli bir parçası olan taklit-oyun böylece Montessori sınıflarında teşvik edilmemiş oluyor.

Siz bu sistem hakkında ne düşünüyorsunuz? Çocuk olsaydınız veya çocuğunuz varsa bu sistemde eğitim görmesini ister miydiniz?

Montessori eğitimini almış ünlülerin tam listesini görmek için buraya tıklayın: Montessori eğitimi almış ünlüler

Facebook Yorumları
Paylaş

1 YorumOn Eğitimde Yeni Akım: Montessori Okulları

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial