Oyun Terapisi’ni Tanıyalım: Oyun Terapisi Ne Değildir?

Paylaş

 

Oyun terapisi birçok ailenin kafasında canlandırmakta zorlandığı bir çalışma. Bunu kendi klinik deneyimimde sıklıkla gözlemliyorum. Aileler genellikle okulun yönlendirmesiyle çocukları için bir psikolojik destek almaya karar veriyorlar. İlk görüşmeye geldiklerinde çoğu “Çocuğumuz için ne gerekiyorsa yaparız. Siz daha iyi bilirsiniz.” gibi bazen işbirlikçi, bazen de itaatkar bir tutum takınıyorlar. Terapi çalışmasına başlandığında, ailenin soruları ve kanıları oluşmaya başlıyor: “Bugün seansa zorla getirdik. Neden böyle oldu?”, “Nasıl geçti diye soruyoruz: ‘İyi geçti, bana iyi geliyor.’ diyor”, “Terapi ne zaman bitecek? Daha ne kadar gelmemiz gerekecek?” Bu soru ve kanıların oluşmaya başlaması çok güzel. Kritik nokta bunların terapistle konuşulması ve bu konuların oda içinde beraber düşünülmesi.

Yetişkinlerin kafasındaki oyun terapisi kavramını biraz daha netleştirmek ve kavram karmaşasını hafifletebilmek adına “Oyun terapisi ne değildir?” konusunu ele alacağım. Bu yazıda klinik deneyimimde kullandığım psikodinamik oyun terapisi üzerinden açıklamalar yapacağım. Eğer öncelikle “Oyun terapisi nedir?” öğrenmek isterseniz, linkten ilgili yazıya ulaşabilirsiniz.

1- Oyun terapisi bir oyun kulübü değildir.

Oyun terapisinde oyunun amacı çocuğu eğlendirmek değildir. Seans odasında animatörler değil, oyunun dilini okumayı bilen ve çocuğun iç dünyasını merak eden bir uzman vardır. Ve oyun kulüplerindeki gibi anne-babaların çocuklarını bırakıp belli bir saatte aldıkları yer değildir. Çocuk seans odasındayken, anne ve babanın dışarıda kalmayı tolere edebilmesi ve bekleme odasında 45-50 dk boyunca beklemesi önemlidir.inside-out

2- Oyun terapisi iyi vakit geçirme yeri değildir.

Seans odası neşe ve hazzın at koşturduğu bir alan değildir. Negatif duyguların gösterilmesine izin verilmeyen bir alan, Ters Yüz (Inside Out) filminde neşenin denetim masasını ele geçirdiği ve kendisinin kaybolacağına dair kaygı duyup çocuğu sürekli harekete sürüklediği sahneler gibi olurdu. Bir süpervizörüm, “Esas çocuk her seanstan keyifli çıkıyorsa, o terapi çalışmasında bir sorun vardır.” demişti. Oyun terapisi çocuğa üzüntüsünü, korkusunu, öfkesini ve diğer duygularını başkalarının ihtiyaçları karşılansın diye bastırmak zorunda olmadığı, duygularına temas edebildiği ve duygularını dönüştürebildiği bir alan sunar. Böyle terapilerde, çocuğun seansa gelmek istemediği zamanlar olabilir; bu çok anlaşılır ve olası bir durumdur. Gelişmekte olan deneyimlerinin ve çıkacak duygularının yoğunluğu çocuğu korkutabilir. Çocuğa “Tamam, bu sefer gitmeyelim.” demek, içinde korkutucu şeyler olduğuna ve bunları kimsenin kapsayamayacağına dair inancını güçlendirmesine neden olabilir, bu yüzden seansa gidilmeli ve bu durum hep beraber konuşulmalıdır.

3- Oyun terapisi çocuğunuzu sihirli değnekle birden değiştirecek bir yer değildir.

Her oyun terapisinin hedefi ve hedeflere ulaşması süresi farklıdır. Oyun terapisinin ne kadar süreceği çocuğun başvuru şikayeti, mevcut ruhsal durumu, terapistiyle kurduğu ilişki, görüşme sıklığı, seanslara düzenli katılımın sağlanması ve anne-babanın işbirliği gibi faktörlere göre değişiklik gösterir. Ancak şunu söyleyebilirim ki, başarılı bir oyun terapisi çoğu zaman uzun süren, hem anne-baba, hem de çocuk için sabır gerektiren bir süreci gerekli kılar.

elder-sister

4- Oyun terapisi, terapistin ablalık/abilik yaptığı bir yer değildir.

Özellikle ergen çocukları olan anne-babalardan “Biz de sizin gibi genç birini istiyorduk. Artık siz ona ablalık/abilik yaparsınız.” sözlerini duymayan meslektaşım yoktur diye tahmin ediyorum. Bu söylem ailenin kendi dinamiklerine dair şöyle şeyler söylüyor olabilir: kan bağının olmadığı kişilere güvenememe, ebeveynliğe ara verme hayali, çocuğunu başından savma arzusu gibi. Oysaki oyun terapisti, çocuğa abilik/ablalık, bakıcılık ve/veya danışmanlık hizmeti vermez. Çocuğu olduğu gibi kabul eder, ona iç dünyasını keşfetmesinde ve yaşadığı zorlukları, çatışmaları oyunla ifade edebilmesinde kolaylaştırıcı ve destekleyici kişi olur.

5- Oyun terapisi terapistin ebeveynlere muhbirlik yaptığı bir yer değildir. 

Bazen anne-babalar çocuklarının kendileriyle bir şey paylaşmadığından şikayet ederler: “Kızımın/oğlumun sevgilisi var mıymış?” “Babasının evinde neler oluyormuş, size anlatıyor mu?” Ve bazen de bir yabancıya (terapiste) kendilerinin nasıl anlatıldığını merak ederler. Oyun terapisti, anne ve babayla yaptığı görüşmelerde bu sorulara cevap vermekten ziyade anne-babayı bu sorunun altında yatan hisleri ve işleyişi beraber düşünmeye davet eder.

claude-renoir-at-play-sun-1905

6- Oyun terapisi amacı çocuğun motor gelişimini ve zihinsel becerilerini geliştirmek üzere masa başı çalışmaların yapıldığı bir yer değildir.

Oyun terapisi çocuğun duygusal ve psikolojik gelişimi üzerinde çalışır. Seansın içeriğini ebeveynler ve terapist belirlemez, seans odası çocuğun, farkında olmadan, kendi ihtiyaç ve arzularına göre kullandığı, yarattığı ve dönüştürdüğü bir alandır. Çocuğunuzun fiziksel ve zihinsel gelişiminin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorsanız, başvurmanız gereken kişi bir oyun terapisti değil, bir gelişim psikoloğu olmalıdır.

Uzm. Klinik Psikolog Cansu Torun

Kaynakça: Miller, A. (2011). Yetenekli Çocuğun Dramı. Profil Yayıncılık

“Oyun terapisi nedir?” konusunu bu yazıdan okuyabilirsiniz: Oyun Terapisi Nedir?

Oyun terapisinin amaçlarını bu yazıdan okuyabilirsiniz: Oyun Terapisinin Psikolojik Hedefleri

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial