Terapistlerin Odalarından ve Deneyimlerinden Kesitler

Paylaş

 

Sebastian Zimmermann, New York’ta yaşayan bir psikoterapist ve fotoğrafçı. Fifty Shrinks (50 Ruh Doktoru) adlı, üzerinde 13 yıl boyunca çalıştığı kitabında, sadece psikoterapistlerin birçok kişiye gizli kalmış odalarını değil, aynı zamanda onlarla sözel olarak paylaştıklarını yansıtmış. Biz de BuzzFeed‘in derlediği bu yazıyı, aklında “Psikoterapi nedir?” ve “Terapide ne olur?” gibi sorular olan okuyucularımız için kısaltarak Türkçe’ye çevirdik.

Dr. Martin Bergmann, Ph.D.

Martin Bergmann Kimdir?

“50 seneyi aşkın süredir analistim ve her gelen hastanın yeni bir şeyler paylaşabilme yetisini inanılmaz buluyorum. Bazen bir hastanın o kadar çok anlatmak istediği şey oluyor ki, şaşırıp kalıyorum. Sanki analist, sadece kendi yaşamını değil, sayısız birçok kişinin hayatını yaşıyor. Sanırım ben bu şekilde ölümle bir pazarlık yapmış durumdayım; aslında birçok kişinin hayatını yaşayarak hile yapıyorum.”

Dr. Jamieson Webster, Ph.D.

Psikanalistler Kimlerdir?
“Ben ölçümlerin değiştiği bir dünya hayal ediyorum. Sorumuz “Neye umutlanmalıyız?” olmamalı – çünkü bu hep bir hesaplama gerektirir. “Nereden umutlanırız?” diye sormalıyız Nereye düşeriz? “Hepimiz düşüyoruz.” demişti Rilke, Autumn (Sonbahar) adlı şiirinde, ve bu bizi tek bir soruya yöneltir: “Hepimizin düşüşünü tutabilecek şefkatli eller var mı?” Bu, hastaların psikanalistlerine yönelttiği en temel sorudur. Bundan önce, Yaratıcı’nın bizi elleriyle tuttuğuna inandığımız bir dünyada, rahiplere yöneltilmiş bir sorudur.”

Dr. Michael Eigen, Ph.D.

Psikoterapi Nedir?

“Odamın orasına burasına takılan hastalar vardır. Ve “Bu niye böyle?” ve “Bu benimle (terapistle) ilgili ne anlama geliyor?” bunları konuşurlar. Bir hasta, bu odada bulunmanın psikotik annesinin içinde bulunmaya benzediğini, ve benimle çalışamayacağını söyledi. Bir başkası, sandalyeyi beğenmedi, ve eğer ben bir sandalyeyi bile önemsemiyorsam, onu nasıl önemseyeceğimi sorguladı. Seanslar sihirli olabilir; kişinin ruh hali içsel ve dışsal çevresini dönüştürür… Duygular ön plana çıkar ve kendi dünyasını yaratır … Çoğu kişinin özel bir biçimde ilişki kurmaya ihtiyacı vardır. Belki de bizim dünyamız buna açtır.”

Dr. Otto F. Kernberg, MD

Otto Kernberg Kimdir?

“Ben sıklıkla ağır kişilik bozukluğu olan, tüm adaptasyonları ve sosyal etkileşimleri bozulmuş olan hastalar ile çalışıyorum. Bu tür hastalarda ana semptomu “kimlik dağılımı” olarak tanımlayabiliriz. Bunu, kişinin kendiliğini diğerleri karşısında bütünleştirememesi durumu olarak açıklayabiliriz.”

Dr. Marsha Rosenberg, MD

Terapide ne konuşulur?

“Ben genelde başka pratisyenlerin çalışmakta zorlandığı çok zor hastalarla çalışabilmekle tanınırım. Bu hastaların çoğu çok kızgın, ve toplumdan soyutlanmış bireylerdir. Mesela, bir dönem oldukça zeki ama çok düşmancıl tutumları olan bir kadınla çalışıyordrum. Bana her seansta bağırıyordu, hatta kahvesini koltuğuma dökmekle beni tehdit ediyordu. Ona sesini alçaltmasını söylediğimde, ‘Siz benim psikiyatristimsiniz! Sizin benim size bağırmama izin vermeniz gerek! Bu yüzden ben sana para ödüyorum.’ diyordu. Diğer insanları kendisinden korkutarak kaçırdığının farkında bile değildi – o zamana dek çok az kişi onu bu durumla yüzleştirmişti.”

Dr. William L. Salton, Ph. D.

cocuk-psikoterapisi-nedir

“Bir değerlendirmede, bu kaleyi görünce gözleri parlayan bir çocuk  biliyorum. Çocuk, bu geniş hol ile kuleler arasında ne olduğuna dair detaylı bir drama oynattı. Şövalyelerden birinin içki problemi vardı. Büyük holde ise, şövalye sadece ama sadece bir kadeh şarap içmeye çok dikkat ediyordu… Aslında, kalede olup bitenler çocuğun birebir hayatında olanları temsil etmiyor; onun fantezilerini aktarıyor. Anlatılanlar gerçek değil. Travmaya maruz kalmış çocuklar olayları kelimesi kelimesi ve sahnesi sahnesine anlatmazlar. Oynadıklarıyla bir duygu aktarırlar. Çocuk bir yönetmendir, ben de prodüktör.”

Dr. Donna Bassin, Ph.D.

Travma psikoterapisi nedir?

“11 Eylül olaylarından sonra, Valilik bana şehir sakinlerini yas tutmada yardım etmek için danışmak istedi. Duygusal olarak çok yoğun ve yüklü bir işti. Bir gece, çok huzursuz edici bir rüya gördüm. Odamda bir oyun evi var, ve ertesi gün kendimi seanslar arasında oyun terapisi yaparken buldum. Oyun evini düzenliyordum ve umutsuz bir halde oyun evinin içindeki mobilyaların yerlerini değiştiriyordum. Sonra, iğne delikli kamera alıp 45 dakikalık pozlar çektim. Resim çekerek hissettiklerimle başa çıkmaya çalışıyordum. Kendi kendimi tedavi etmeye çalıştım. 11 Eylül’den sonra psikoterapistlerin hastaları aracılığıyla şahit olduklarıyla nasıl başa çıkacaklarına dair birçok konuşma oldu. Benim için sanatım her zaman benim terapim oldu.”

Daha fazlası ve İngilizcesi için: BuzzFeed

Uzm. Klnk. Psk. Canan Altındaş

Facebook Yorumları
Paylaş

Yorum Yazın:

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

Mobile Sliding Menu

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial