Belki de artık denenilmemiş bir şeyi denemek gerekiyor: Gardları indirip iyisiyle kötüsüyle bilgisayar oyunlarını tanımak. Bu yüzden bu yazıda bilgisayar oyunlarını bütünsel bakış açısıyla (faydaları ve zararları) ele almaya karar verdim. Yazının siz anne-babaların çocuklarınızı daha iyi anlamanıza ve hangi noktada sınır çizilmesi gerektiğine karar vermenize yardımcı olacağını düşünüyorum.
Birçok araştırma bilgisayar oyunları oynamanın ve oyunların içeriğinin çocuklara zarar vermesi üzerine yoğunlaştı, benzeri araştırmalar günümüzde de devam etmekte. Sonuçlar bilgisayar oyunların çeşitli göz ve başka sağlık problemleri, akademik başarısızlık, bilgisayar bağımlılığı ve yalnızlaşmaya yol açabildiğini gösteriyor.
Bilgisayar oyunlarının etkilerini araştıran çalışmaların odaklandıkları diğer konu da şiddet içerikli oyunların çocuklar üzerindeki etkisi. Bu konu anne-babaları en çok kaygılandıran durum olması açısından önemli. Peki araştırma sonuçları şiddet içerikli oyunların çocuklar üzerindeki etkilerine dair neler söylüyor?
– Oyunlardaki şiddetin gerçek dünyaya aktarılması: Bilişsel-davranışçı teoriler, oyun sırasında gerçekleştirilen sembolik şiddetin kolayca içselleştirilebileceğini ve gerçek dünyaya aktarılabileceğini savunuyor. Çocukların hayal dünyalarının zenginliği, gerçek-gerçek dışı ayrımı yapmalarındaki kısıtlılık ve savunma mekanizmalarının kalıplaşmamış olması çocukları bu etkilere daha açık hale getirse de, bu içselleştirme ve özdeşimin yoğun olmadığı sürece kaygı verici olmadığını söyleyebilirim.
Neyse ki, tüm bu olumsuz etkileri en aza indirgemek mümkün. “How Bilgisayar Games Make You a Better Person“ başlıklı yazıda yazar “Eğer bir çocuk agresyonunu ifade etmeyi ve yönetmeyi biliyorsa, sevgi dolu destekleyici ebeveynleri varsa ve agresyonuna alan açıyorsa, hiçbir bilgisayar oyununu o çocuğu şiddete yönlendiremez. Bilgisayar oyun oynama üzerinden çocuklarıyla güç savaşına giren anne-babalar kendi mezarlarını kazar” diyor.
Nelere dikkat edilmeli?
– Bilgisayar kullanımının miktarı en başta belirlenmelidir.
– Çocuklarınızın oynadıkları oyunları, karakterleri, hangi karakterleri sevdiğini merak etmek, onlarla bu konulara dair konuşmalar yapmak ve onlardan gelen soruları yanıtlamak bu oyunlardan edinilecek kazanımların önünü açacaktır.
– Özellikle şiddetli içerikli oyunların anne-baba olarak sizde yarattığı kaygının kaynağı üzerine düşünülebilir. Bu kaygının ne kadarı çocuğunuzla, ne kadarı kendi geçmişinizle ilgili?
– Aslında en önemli nokta ebeveyn-çocuk ilişkisi çocuğun duygusal ihtiyaçlarını ve buna bağlı olarak tatmin hissini karşılamadığında ve çocuğun olumsuz duygularına alan açılmadığında bilgisayar oyunların bağımlılık haline gelebileceği ve olumsuz etkilere maruz kalabileceğidir.
Duruma çocukların perspektifinden baktığımızda, onların her şeye rağmen bu oyunları oynamakta ne kadar istekli olduklarını ve oyunlara farklı anlamlar yüklediklerini görüyoruz. Yazının bu kısmında bilgisayar oyunları oynamanın altında yatan motivasyonlardan bahsedeceğim. Bunu yaparken, Amerika’da 1254 ortaokul öğrencisinin katıldığı bir araştırmanın sonuçlarından faydalanacağım. Araştırmanın ortaya koyduğu sosyal, duygusal ve entelektüel motivasyonlara ek olarak, bilgisayar oyunların bilişsel gelişim üzerindeki olumlu etkilerinden bahsedeceğim. Her bölüm sonrasındaki “Ne yapılabilir?” bölümüyle, bilgisayar oyunlarının çocuklara sunduğu olumlu etkilerin, ebeveyn-çocuk ilişkisine nasıl genellenebileceğini hakkında seçenekler sunmaya çalışacağım.
Ne yapılabilir? Aile zamanları belirlenerek, sosyalleşmenin aile içinde de yaşanması sağlanabilir (akşam yemekleri gibi).
– Çekişmeyi ve eğlenceyi aynı anda yaşama: Araştırmada rekabet etmenin ve kazanma isteğinin, özellikle erkekler için elektronik oyun oynamadaki en güçlü motivasyon olduğu ortaya çıkmış. Çocukların hoşuna giden diğer bir öğe oyun oynamanın getirdiği sosyal ödüller: bir şeyi nasıl yaptığı hakkında konuşmak, aynı ilgi alanını paylaşmak, akranları arasında öne çıkmak. Kazanmanın gururu, kendilerine olan güveni arttırması, bir şeyleri başarabilme hissi ise hem kızlar hem de kızlar tarafından yaşanılan rekabeti daha da anlamlı hale getiriyor.
Ne yapılabilir: Çocukların günlük hayattaki olumlu davranışları ve başarıları takdir edilerek, başarının ve gururunun aile içinde de yaşanmasına izin verilebilir.
Ne yapılabilir? Yeni öğrendiği şeyler merak edilebilir, bu durum ebeveyn ile çocuk arasında paylaşım alanı oluşmasına destek olacaktır.
– Yeni arkadaşlar edinme: Okul çağındaki çocuklar için biriyle sohbet başlatmanın en kolay yolu hangi oyunları oynadıkları oluyor. Ortak bir oyun bulunduğunda, sohbet derinleşmeye başlıyor. Akran baskısının yoğun yaşandığı 10 yaş üstü dönemde online oyunlar aracılığıyla edinilen arkadaşlar, çocukların kendilerini daha güvende hissederek arkadaşlık etmesine yardımcı olabiliyor. Online dünya, onlara arkadaşlık ilişkilerindeki sınırları çizme ve kendilerini koruma açısından olumlu fırsatlar sağlıyor. Yapılan bir araştırma (Yee, 2006a) 12-17 yaş aralığındaki erkeklerin %30’unun, kızların %54,2’sinin kişisel meselelerini ve sırlarını -gerçek dünyada hiç görüşmedikleri- arkadaşlarıyla paylaştıklarını gösteriyor. Aynı ilgi alanı, benzer amaçlar ve takım arkadaşı olmak oyun sırasında çocukları ve gençleri birbirlerine yaklaştıran unsurlar oluyor.
– Duyguları düzenleyebilme: Şaşırtıcı bir şekilde çocukların oynamalarındaki motivasyonun büyük bir kısmını duygular oluşturuyor. Bazıları rahatlamak, bazıları öfkelerini dışa vurmak, bazıları da yalnızlıklarını ve/veya baş edemedikleri kaygılarını ve korkularını unutmak için bilgisayar oyunları dünyasına dalmayı tercih ettiklerini belirtiyor. Şiddet içerikli oyunların onlara öfke aşılamaktan çok, var olan öfkelerini yönlendirmelerine yardım ettiği görülüyor.
Ne yapılabilir? Anne-babaların çocuklarının her türlü olumlu ve olumsuz duygusunu ifade edebileceği alanı sağlamaları, onlaın duygularını adlandırmalarını ve desteklerini hissettirmeleri çok önemlidir.
– Gelişme kat etme ve başarabilme hissini edinme: Oyunların amaç odaklı kurgulanması sayesinde çocuklar her görevi ve/veya bölümü tamamladıklarında başarma hissini yaşarlar. Ayrıca çoklu seçeneklerin olduğu oyunlarda çocuklar, karar alma süreçlerinde etkin şekilde yer alarak oyunun öznesi olurlar, bu da özgüvenlerini olumlu etkiler.
Ne yapılabilir? Bu durum, çocukların bireyselliklerini kazanması açısından önemlidir, anne-babalar çocuklarının bireyselleşmesine izin vermeli ve birey olarak çocuklarına saygı duymalıdırlar.
Ne yapılabilir? Çocukların güçlü olduğu alanları geliştirmelerine yardım edecek koşullar sağlanarak, bilgisayar oyunları dışında da uzmanlaşacağı alanlar olduğu gösterilebilir.
– Yaratıcılığı ortaya çıkarma: Gelişen teknolojinin de katkısıyla bilgisayar oyunlar (Sim City, Grand Theft Auto gibi) oyunculara yeni içerik yaratmalarına izin veren araçlar sunuyor. Oyuncular, karakterlerin görünüşlerinden sahip oldukları güçlere kadar birçok şeye kendileri karar verebiliyorlar, kısacası yaratırım sürecinin bir parçası oluyorlar.
– Farklı kimlikleri deneme: Karakterleri yaratma özelliği, farklı biri olmayı deneyimleme fırsatı sunuyor. Çocuklar kendilerine yakın karakterler yaratarak veya gerçeklikte olmayacakları kişiler olmayı deneyimleyerek düşlemlerini gerçekleştirebiliyorlar.
Ne yapılabilir? Bu durum ebeveynlere de -çocuklarının yarattıkları karakterler üzerinden- çocuklarına dair birçok şeyi öğrenme seçeneği sunar, bu olanaktan faydalanarak çocuğunuzun dünyasına dahil olabilirsiniz.
– Merak, keşfetme ve öğrenme: Oynanan oyundaki bir karakterle özdeşim kurulduğunda, o karakterin deneyimlediği olaylara dayalı öğrenme gerçekleşir. Bu özdeşim duyguları harekete geçirdiğinden, karakterin içinde bulunduğu durumları öğrenmeye (örn: Age of Mythology oynayan birinin Orta Çağ hakkında bilgi edinmesi) ve karşılaştığı problemleri çözmeye dair motivasyonu arttırır. Ayrıca spor ve dans gibi bedensel aktivitelerle ilgili oyunların oynanmasının hedeflenen hareketlerin daha hızlı şekilde hayata geçirilmesine yardımcı olur.
– Görsel-uzaysal becerileri geliştirme: Bilgisayar oyunların üç boyutlu görüntüleme etkisi -en önemli 3 mekansal beceri olan- mekânsal algı, zihinsel rotasyon ve görsel-mekansal algının gelişmesine yardım eder. Ayrıca bilgisayar oyunlar oynayan çocukların görsel ipuçları daha hızlı algıladıkları ve yorumladıkları, ve el-göz koordinasyonlarının daha iyi durumda oldukları bulunmuştur.
– Zihinsel becerileri geliştirme: Bilgisayar oyunlar -içeriklerinden bağımsız olarak- kritik ve tümevarımlı düşünme, bilgilerin sistematik organizasyonu, keşifçi yaklaşım, problem çözme, stratejik planlama, bilgiyi işleme, kısa süreli hafıza ve dikkati sürdürme gibi becerilerinin gelişmesini olumlu etkiler.
Çok ilginçtir ki; yazıyı yazarken olumsuz etkileri anne-babaların iç sesiyle, olumlu etkileri ise çocukların iç sesiyle yazdığımı fark ettim. Sanırım bu durum bilgisayar oyunlarının da çoktan toplumsal bir mit haline gelmesinden kaynaklanıyor. Sonrasında iki sesi de her bölüme yedirmeye çalıştım. Size şunu söyleyebilirim ki; bilgisayar oyunları kullanım şekline ve süresine bağlı olarak oynayan kişi üzerinde olumsuz etkiler kadar olumlu etkiler de yaratabilmektedir. Anne-baba olarak tek yapmanız gereken sınırlandırma ve denetlemeyi sağlamanız ve onun dünyasına dahil olmanız. Belki bu şekilde bilgisayar oyunları da ebeveyn-çocuk ilişkinizdeki bir paylaşım alanı haline gelir. Sonuçta bilgisayar oyunları zararlı değil, “fazlası zarar”, öyle değil mi?
Uzm. Klinik Psikolog Cansu Torun
Kaynak